Eminiz ki son yıllarda özellikle kış aylarında “hygge” terimini duymuşsunuzdur. Peki, “hygge” terimi ne anlama geliyor?
“Teselli etmek” veya “yatıştırmak” anlamına gelen on altıncı yüzyıldan kalma bir Norveç terimi olan Hugga, İngilizce “sarılmak” kelimesiyle (hug) bağlantılıdır. Hygge, uzun zamandır Danimarka ulusal kimliğinin bir parçası olarak görülüyor, çünkü rahatlama, hoşgörü ve teşekkür ile ilişkilendiriliyor.
“Hoo-ga” olarak telaffuz edilen bu Danca sözcük Hygge, tek bir kelimeye indirgenemez, ancak hayattaki küçük zevklerin tadını çıkarmaktan kaynaklanan sıcak bir tatmin ve esenlik duygusunu içerir.
Kopenhag’daki Mutluluk Araştırma Enstitüsü’nün CEO’su ve The Little Book Of Hygge’ın yazarı Meik Wiking, “Hygge Danimarkalı olmanın o kadar önemli bir unsurudur ki, kültürel kimliğimizin tanımlayıcı bir özelliği ve kültürel kimliğimizin doğal bir parçası olarak kabul edilir. Ulusal DNA’mız.” demiştir.
Danimarka’nın soğuk kışlarına rağmen, sıcak olan her şeye olan bu ulusal hayranlık, Danimarka’nın genellikle dünyanın en mutlu ülkeleri listesinin başında yer almasının nedenlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Hygge’nin Kökenleri
Alman gemütlichkeit kavramına ve Hollandalı gezelligheid kavramına benzer şekilde, hygge’in teşvik ettiği sıcak ve rahat yaşam tarzı, kelimenin yazılı dilde ilk ortaya çıktığı 1800’lerin başından beri Danimarka kültürünün önemli bir parçası olmuştur.
Danimarkalılar için hygge daha çok bir yaşam tarzı olsa da, 2016 yılında konuyla ilgili birçok kitabın yayınlanmasından sonra Birleşik Krallık’ta da bir yaşam tarzı trendi haline geldi. Birleşik Krallık’ta o kadar meşhur oldu ki, 2016 Collins Yılın Sözleri’nde yalnızca Brexit’ten sonra ikinci sırada yer aldı.
2017’de ise Amerika, hygge’i benimsemeye ve uygulamaya başladı. The New York Times’tan The New Yorker’a kadar birçok yayın tarafından ele alındı ve internette trend bir konu haline geldi.
Sitede “hygge” konulu aktivitenin 2016 sonunda yüzde 285 artmasının ardından Pinterest, 2017’nin en iyi ev dekor trendlerinden biri olacağını tahmin etti. Instagram’da #hygge hashtag’i ile milyonlarca gönderi paylaşıldı.
Eşofmanların sırf “hygge” kültürü altına girdiği için kendi Danimarka adlarına sahip olduğunu biliyor muydunuz? Hyggebukser, toplum içinde asla giymeyeceğiniz, ancak hafta sonları ya da uzun bir çalışma gününden sonra evde tıklım tıklım TV şovları izlerken içinde yaşayacağınız pantolonlardır.
Danimarkalılar genellikle hygge sırasında kullanılan bu tür şeyleri hyggelig (hygge benzeri) olarak etiketler.
İşte bazı hygge unsurları:
• Mumlar, evde hyggelig bir ruh hali oluşturmanın en önemli unsurudur. Meik Wiking’e göre, Danimarkalılar gezegendeki diğer tüm ülkelerden daha fazla mum tüketiyor. Bu nedenle, çirkin tavan ışığını kıstığınızdan ve daha rahat bir atmosfer için birkaç mum yaktığınızdan emin olun.
• Şömine başında sıcak bir gece geçirmekten daha rahatlatıcı ne olabilir? Hatta biraz marshmallow yemeyi bile düşünebilirsiniz!
• İster kalın örgü, ister ağırlıklı battaniye, ister ısıtmalı atkı olsun, kendinizi saracak güzel ve yumuşak bir şeye sahip olmak çok önemlidir. Aynı şekilde, büyük kazaklar ve kalın çoraplar (örülmüş herhangi bir şey) hygge faktörüne katkıda bulunur.
• Sevdiğiniz ve size evde hissettiren yemekler ve sıcak içecekler de dışarıdaki soğuk havadan korunmak için önemlidir. Restoranlarda para harcamaktansa, sevdiklerinizle yemek pişirerek bir gece geçirmek daha iyidir.
Kış, hygge için en elverişli mevsim olsa da, Danimarkalılar bu kavramı tüm yıl kullanır. Parktaki piknikler, arka bahçedeki akşam yemeği partileri, plaj şenlik ateşleri ve açık hava sinema geceleri, hyggelig yaz etkinliklerinin örnekleridir.
Şunlardan kaçındığınızdan emin olun:
– Tüm günü telefonunuza bakarak geçirmek– aşırı uyarıcı ve dikkat dağıtıcı bir şey. Bu kesinlikle yasak!
– Gününüz/haftanız için katı kurallara sahip olmak. Hygge daha sıcak ve daha bağışlayıcı bir yaşam biçimi sunar.
– Hızlı moda ürünlerini satın almak. Hygge, sayıdan çok kaliteyle ilgilidir.
Peki, bu kış kötü hava hakkında sızlanmak yerine hepimiz hayatta küçük zevkler peşinde olsak nasıl olur?
Dünyanın kesinlikle daha fazla Hygge’a ihtiyacı var!
Özellikle büyük şehirlerde, daha hızlı ve stresli bir hayat yaşayan insanlar. Her gün biraz kendinize zaman ayırdığınızdan emin olun ve bu sırada mümkün olduğunca Hygge ortamlar yaratın!
